Araştırmacılar Açıklıyor: Balıklar Sosyal İlişkileri Güçlendiren Aşk Hormonu Oksitosin İle Empati Kuruyor!

Neredeyse tamamı suda yaşayabilen ve solungaçlarıyla nefes alabilen balıklar, yaşadıkları ortama veya yapılarına göre türlere ayrılabilmektedir.

Yeni bir araştırmaya göre farklı türde balıklar bir arada yaşayabiliyor ve bu balıklar birbirlerinde kaygı algılayabiliyor.

Science dergisinde yayınlanan araştırmanın deneylerinde Güney Asya’ya özgü bir tatlı su balığı olan zebra balığı kullanıldı.

Zebra balığının ortasında korku hissinin bulaşıcı olduğu ve oksitosin hormonunun bu duyguyu tespit etmekten sorumlu olduğu anlatılmıştır.

Halk arasında “aşk hormonu” veya “bağlılık hormonu” olarak bilinen oksitosin, insanda doğumdan emzirmeye, cinsellikten sosyal ilgi alanlarına kadar pek çok olayda büyük rol oynar.

Aynı zamanda oksitosin insanların sosyal ilişkilerde birbirlerini tanımalarını, güvenmelerini ve empati kurmalarını sağlar.

Ancak oksitosin hormonu ortadan kaldırıldığında korkunun fark edilmediği ve sonrasındaki tepkinin azaldığı ileri sürülmüştür.

Ayrıca, balıklarda korku iletimini düzenlemekten sorumlu beyin bölgesinin, bazı yönlerden göğüslü beynin duygusal merkeziyle karşılaştırılabilir olduğunu da bulmuşlardır.

Çalışma aynı zamanda empatinin daha önce düşünülenden daha erken bir evrimsel geçmişi olabileceğini öne sürüyor.

Araştırma kapsamında gerçekleştirilen deneyde bilim insanları zebra balıklarından birini bir kaba, kalanını da diğer kaba koyarak farklı kümelere ayırdı.

Daha sonra balıkların topluca konulduğu kaba korku duygusunu tetikleyecek bir noktaya değinildi. Araştırmacılar, bu halde yalnız bırakılan balığın, diğer balıkların dehşetini gördükten sonra donup kaldığını gözlemledi.

Araştırma devam ederken aynı deneye genetiği değiştirilmiş balıklarla devam edilmiş ve kendi haline bırakılan balığın tepkisinin yarı yarıya azaldığı gözlemlenmiştir.

Daha sonra bu balıklara bir doz oksitosin hormonu verildi ve reaksiyonlarında değişiklik gözlendi.